bilinç

Bireyin kendisini, çevresini ve çevresinde olup biteni algılama, ayrımsama, tanıma ve kavrama yetisidir. Bilinç, farklı alanlarda farklı biçimlerde tanımlanmaya çalışılan bir kavramdır. Sigmund Freud'un psikanalitik kuramında; düşünce, duygu, algı ve zihinsel yaşamın diğer yönlerini içeren ve şu anda farkında olduğumuz ruhsal alan olarak ele alınmaktadır. Bu çerçevede, bilincin doğası gereği, geçici olduğu, başka bir deyişle, bireyin dikkatinin odağını değiştirdikçe sürekli olarak değişeceğine vurgu yapılmaktadır. Alfred Adler ise bilinci; kişiliğin odağı olarak ele almaktadır. Bu çerçevede insanı; davranışlarının nedenlerini, kendi yetersizliklerini ve ulaşmak istediği hedefleri genellikle bilen bilinçli bir varlık olarak değerlendirmektedir.

1. Sigmun FREUD'un klasik psikanalitik kuramında; düşünce, duygu, algı ve zihinsel yaşamın diğer yönlerini içeren ve şu an farkında olduğumuz ruhsal alan. Bilinç içeriği doğal olarak geçici ve sürekli değişmektedir. 2. Farkındalık veya bilinç ile ilgili veya işaretlenmiş olan.

 1. Duyum, heyecan, düşünme ve başka ruhsal etkinliklerin bütününü kapsayan zihinsel durum. 2. Ben'in kendi etkinlik ve duygulanmalarını sezebilmesi. 3. Geniş anlamda zihin. 4. Kişinin kendisine, varlığına, yaşantılarına, çevresine, öteki kişilere, bir bütün olarak içinde yaşadığı dünyanın varlığını anlama, 'ben'le ilgili yaşantıların tümü.

Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci

Bilinç, bireyin kendinin farkında olması, çevresindeki olayları algılaması, düşünmesi, hissetmesi ve karar vermesi gibi zihinsel faaliyetleri kapsayan bilişsel sürecin bir parçasıdır. Çocuk gelişimi alanında ise, bilinç oluşturma süreci doğumdan itibaren başlar ve çocuğun deneyimleri ve etkileşimiyle gelişerek ilerler. Bu süreçte çocuk, algısal, duygusal ve bilişsel işlevlerini geliştirir, kendine, çevresine ve dünyaya karşı farkındalık kazanır. Bilinçli bir çocuk, kendine güvenir, kararlarını bilinçli bir şekilde alır ve sosyal etkileşimlerinde uygun davranışlar sergiler.